Ankara Barosu avukatları, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkındaki suç duyurusuna tepki göstermek için bugün ellerinde Anayasa, sırtlarında cübbeleriyle Sıhhiye Adliyesi’nden Yargıtay’a doğru yürüyüşe başladı. Mahkeme.
‘ÇATIŞMANIN YANSIMALARINI NE yazık ki HERKES BİRLİKTE YAŞADIK’
Anka’ya göreSıhhiye Adliyesi’nde basın açıklaması yapan Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, şunları söyledi:
“Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında başlayan çatışmanın, bu ülkenin hukukçularına zarar olarak görülmemesi gereken yargının hukuka koyduğu kara lekenin bu ülkede yansımalarını maalesef hepimiz yaşıyoruz. Bu ülkenin hukukçuları, bu ülkenin insanları. Dolayısıyla hukuktaki bu lekenin kaldırılması gerekiyor.” Buna son vermek için yargının her zaman tartışmaların merkezinde olmasından ama en çok da siyasi amaç ve hedeflere ulaşmak için kullanılmasından rahatsızlık duyuyoruz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki avukat meslektaşlarımız, barolarımız ve baro başkanlarımızla birlikte nihayet Anayasamızı cübbemizle Yargıtay’a sunuyoruz. “Sizlere bırakacağımız bir süreci başlatıyoruz. Ankara Barosu ve Ankara Barosu avukatları olarak, bugün buradan Ankara Adliyesi önünde sizlerle yan yana, onurlu bir şekilde bu yürüyüşe başlamaktan gurur duyuyorum. , Meslektaşlarımız.”
‘BELKİ OLUŞTURULMAK İSTENEN ŞEY BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİDİR’
“Hukuk siyasetin oyuncağı olamaz” sloganlarının atıldığı yürüyüşte basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Köroğlu, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir yerde hukuktan bahsedemezsiniz. Kurallardan bahsedemezsiniz. Hukuk kurallarının olmadığı bir toplumsal sistemden bahsedemezsiniz. Yaratılmak istenen hukuksuzdur.” Belki bir rejim değişikliği planı, bunu Anayasa üzerinden yaratmak istiyorlar, buna ortam hazırlamalarına izin vermiyoruz.
Vatandaşın şunu anlaması gerekiyor; Bu mücadele sadece hukukçuların mücadelesi değil, anayasal bir mücadeledir. Bu nedenle onların da temel hak ve özgürlükleri için seslerini yükseltmeleri gerekiyor. Olan bitenin farkında olmaları ve bu yürüyüşe katılmaları gerekiyor. O yüzden lütfen millet, artık sesinizi yükseltin.
Neden yürüyoruz? Çünkü yürümek zorundayız, çünkü hukuk mesleği emek isteyen bir meslektir. Özellikle iki yüksek mahkemenin kararlarıyla bu ülkenin hukuk tarihindeki kara lekeye dikkat çekmek ve hukuk üzerinden siyasetin Anayasayı tasfiye etmesine izin vermeyeceğimizi göstermek için son birkaç gündür yürüyoruz.
Bugün saat 15.00’te Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukat meslektaşlarımız, baro başkanlarımız ve Türkiye Barolar Birliği, Anayasa Mahkemesi karşısındaki parkta toplantı yaparak basın açıklaması yaptı ve ardından Yargıtay önüne yürüdü. Temyiz başvurusunda bulunarak Anayasalarını (kitapçıklarını) Yargıtay’a sundular. Bunu önünüze bırakmak istiyoruz.”
‘HİÇ KİMSENİN ‘ANAYASAYA UYMUYORUM’ DEME HAKKI YOKTUR’
Mustafa Köroğlu, Özbekistan ziyareti dönüşünde Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan Can Atalay krizine ilişkin yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’ni eleştirirken Yargıtay kararına verdiği destekle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Maalesef bu telaffuz, Anayasa’nın tasfiyesi şeklinde dikkat çektiğimiz tehlikeyi göstermektedir. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin kararları hoşunuza gitmeyebilir ama Anayasa Mahkemesi’nin kararı olan 153. maddeye uymak zorundasınız. Anayasa.Bu ülkede her vatandaş Anayasa’daki temel hak ve özgürlükler çerçevesinde yaşıyorsa, bu Anayasaya uymak zorundasınız.Kimsenin ‘Ben Anayasa’ya uymuyorum, kararları tanımıyorum’ deme hakkı yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin kararı. Buna bir vatandaş da, bir siyasetçi de dahildir…”
(HABER MERKEZİ)
