DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Konya’da düzenlediği basın toplantısında, genel seçimler öncesinde isim vermeden altılı masaya oturdukları partileri eleştirdi.
ANKA’nın haberine göre Babacan şunları söyledi:
28 ŞUBAT’IN HAYALİ GELİYOR: Şu anda Türkiye’de bir hayalet dolaşıyor. Bilmiyorum farkında mısın? Bu hayalet 28 Şubat’ın hayaletidir. O dönemin paşaları ne diyordu? 1000 yıl süreceğini söylediler. O paşalar, o üst düzey yetkililer başaramadı ama Erdoğan ve ortakları başarmaya çalışıyor. Yıllardır bu ülkeden kurtulmaya çalıştığımız zihniyet gelip iktidarın yanına oturdu. Perinçek zihniyeti iktidarın hemen yanında değil mi? Gençlerimizi okuldan mahrum bırakanları okuldan attık. Şu anda bunu benimsiyorlar. Külliyede etrafına topladığı danışmanlara bakın. 28 Şubat’ta bakın nasıl bir duruş sergilediler. Onlar yüzünden bizden ayrılanları ötekileştirdik. Artık yanlarında götürdüler. Seçim üstüne çalışarak mağlup ettiğimiz hukuksuzluğu kendilerine motto edindiler ve bizi koltuklara oturttular. Sonuç ortada.
28 ŞUBAT DESPOTİZMİNİ YENİDEN SAVUNACAĞIZ: 28 Şubat ve benzeri zihniyetlere karşı mücadele etmek için varız. Burada ölü ideolojilere harcayacak insanımız olmayacak. Çünkü biz her zaman buradayız ve doğruları konuşacağız. Bu ülkede mazlumlara zulmetmemize imkân kalmayacak. 28 Şubat sürecinin zulmünü nasıl bu ülkeden defetmişsek, yine de kovacağız. Bu şekilde biliniyor.
YUMRUK SALDIRISINI ÖVGÜYORUZ: Filistin mitinginden sonraki ilk olay. Ne oldu? Mitinge katılan bir vatandaşımız genç tarafından yumruklandı. Yumruk saldırısını övenlere. Onu övmek için sıraya girdiler. Bir mülki idare amiri ile bir imam arasında yaşanan son şiddetli tartışma. İddialar şu anda soruşturma aşamasında ve konu henüz netlik kazanmamışken, şiddeti öven ve teşvik eden açıklamalar ardı ardına geliyor. Inanılmaz.
KADINLARI YARDIMCI YAPAN ZİHNİYET BUDUR: Hatta kaymakam arkadaşımız bile iddiaları reddediyor. Ancak bazıları ‘aferin’ demek için sıraya giriyor. Bu ülke için gerçekten utanç verici bir durum. Şiddeti çözüm olarak sunan zihniyet despotik bir zihniyettir. Bu zihniyet, başörtülü olduğu için milletvekillerini Meclis’ten ihraç eden, kadınların Meclis’e girebilmek için başörtüsünü açmasını sağlayan zihniyettir. Farklı değil. Bu zihniyet, gece bir milletvekilinin evine baskın yapan dönemin DGM savcılarının zihniyetidir. Bu zihniyet, 22 yıl önce bu toprakların en derinlerine gömmeye çalıştığımız bir zihniyettir. Bu zihniyet ülkede yeniden ortaya çıktı. Kişisel olarak bu zihniyet Erdoğan’ın himayesinde kendine yer buluyor. İstese çıkıp bir şey söyleyemez mi, isterse konuşamaz mı? ‘Şiddet benim kırmızı çizgimdir’ ‘Yumruklara karşıyım, şiddetin her türlüsüne karşıyım’ diyemez mi? Sessizliğini koruyor. Bütün bu olaylara sessiz kalıyor.
BAZI MUHALEFET PARTİLERİNE BAKIYORUM VE ŞAŞIRDIM: Sokağa yumruk atmayı savunanlar ile kaymakamın yalanladığı şiddeti savunanlar aynı zihniyetin iki farklı yansımasıdır, farklı değildir. İktidara ve muhalefetin bir kısmına sesleniyoruz. Boşuna başka bir seçim yapmayın. Boş yere birbirinizle rekabet etmeyin. Bazı muhalefet partilerinin genel seçim sonrasındaki durumuna baktığımda hayret ediyorum. Biz sadece masada oturuyorduk. Bu partilerden ne kadar farklı şeyler çıktığına hayret ediyorum. Bu dürtüler nasıl ortaya çıktı? Tevhid bayrağı taşıyan kardeşimize yumruk atılmasını savunanlar ile imama şiddeti savunanların birbirinden farkı yoktur. Sen aynısın. Birleşin ki herkes rahatlasın, vatandaş gerçekleri görsün. Ne muhalefetin ne de iktidarın toplumda öfke yaratmasına izin vermeyeceğiz.
ŞİDDET İÇİNDE BULUŞUYORLAR: Yerel seçimlere gidiyoruz. Bir yandan iktidar her zaman kutuplaşma endişesi taşıyor. Ancak aynı zamanda bazı muhalefet partileri de bu virüse maruz kaldı. Onlar da kendi aralarındaki kutuplaşmadan endişe duyuyorlar. Sonuçta aynı yerde buluşuyorlar, hukuksuzluğu ve şiddeti övüyorlar. İçişleri Bakanlığının yapması gereken hukuk ve adaleti tesis etmektir. İddianın derhal soruşturulması ve idari soruşturmanın hukuka uygun olarak tamamlanması. Gerçek devlet hukuk çerçevesinde hareket eder. (HABER MERKEZİ)
