John Steinbeck’in muhteşem romanı Cennetin Doğuşu üzerine inceleme
Uzun zamandır benim için mutlaka okunması gereken kitaplar arasında yer alan John Steinbeck’in The Birth of Eden kitabını nihayet okudum ve bitirdim. Kitabı bitirir bitirmez; “Neden Daha Önce Okumadım”yas tuttum
Nobel ödüllü yazarın Gazap Üzümleri romanı onun en bilinen ve en çok okunan romanı olmasına rağmen, Cennetin Doğuşu’nun da en az Gazap Üzümleri kadar pahalı olduğunu düşünüyorum.
650 sayfalık romanı dört günde bitirdim. Sayfalar ilerledikçe; Olaylar farklı bir hal aldığında roman içinden çıkılmaz bir ivme kazanır. Sanırım size klasik gelebilir ama emin olun, bırakmak istemedim.
Harika bir dil ve ustalıkla Türkçeye çevrilmiş bu keyifli romanı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Erdem, ahlak, toplum ve insan benliği üzerine sonuçlar çıkaran Steinbeck; Bu romanın kalitesinden taviz vermedi.
Nobel ödüllü yazar John Steinbeck, derin kurgusu ve her biri tanıdık özelliklere sahip büyüleyici karakterleriyle Adem’den bu yana insanlık tarihinin en eski ve vazgeçilmez anlatısına çağdaş bir yorum getiriyor: Düzen ve berbatlığın bitmeyen mücadelesi ve karmaşıklık. aralarındaki bağlantı.
Geçen yüzyılın başında Amerika’da yaşam mücadelesi veren iki ailenin yolları Salinas Vadisi’nin pastoral topraklarında kesişen Steinbeck, sefaletin bir kader mi, yoksa özgür iradeyi kullanarak aşılması gereken bir adım mı olduğunu sormuştu. kutsal kitapların mitolojilerine göndermeler ve zengin mecazlar ile nesilden nesile aktarmaktadır. inceler.
Romanı okumayı bitirdiğimde sinema var mı diye biraz araştırma yaptım. Ve 1955 yılında ünlü Amerikalı yönetmen Elia Kazan tarafından aynı isimli filme uyarlandığını görünce hemen izlemeye başladım. Romanı okurken insanın aklına kitap karakterleri gelir; Bu karakterleri sinemada gördüğünüzde duygulanıyorsunuz. “vay”o geliyor.
Sayfa: 650
Uzun bir olay örgüsüne sahip olan roman, oğullarıyla birlikte bir çiftlikte yaşayan Adam Trask’ın trajik ve dokunaklı hikayesi; Onlara annelerinin öldüğünü söyleyen Adam Trask’ın tüm bunlara rağmen karısını hala seviyor olması bir aşk panoraması sunuyor.
Yazar, kitabını şöyle anlatıyor: “Şimdiye kadar yazdıklarım bu kitap için bir hazırlıktı.”
Bizi Amerikan İç Savaşı’na geri götüren yazar, İkinci Dünya Savaşı’na giden dönemi ustaca anlatıyor. Öte yandan Avrupa’da başlayan Hitler korkusu tüm dünyayı kasıp kavururken; John Steinbeck, Amerika’nın savaşa katılımını ve bunun gerekliliğini sayfaların ortasına serpiştiriyor.
Cennetin Doğuşu sadece edebi bir metin değildir; Benim için bundan daha önemli. Roman tarihi bir belgedir ve çağdaş dünya edebiyatının değerli eserleri arasında yerini her zaman korumayı başarmıştır.
John Steinbeck’in kitaplarıyla şimdi tanışmayan okuyucular varsa hiç beklemeyin, The Birth of Heaven ile yazara merhaba diyebilirler.
Kitap sayfası için iletişim: